Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçu
Türk Ceza Kanununun Üçüncü Kısmının(Topluma Karşı Suçlar) üçüncü bölümünde, kamunun sağlığına karşı suçlar alt başlığında düzenlenmiş olan bu hüküm ile esas itibariyle kanun koyucu, uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ihtiva ettiği zarar ve tehditleri gözeterek toplum ve bireyin sıhhatini koruma altına alma amacı gütmektedir. Dolayısıyla suç ile korunan hukuki yarar kamu sağlığıdır. Nitekim imal, ithal veya ticaret boyutuna varmasa da uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanım amacı ile olsa dahi satın alınması, bulundurulması veya bu maddelerin kabul edilmesinin birey ve toplum için arz ettiği tehlikeler izahtan varestedir. Kanun hükmüne göre;
1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Hüküm fıkrasına göre söz konusu maddeleri satın almak, kabul etmek veya bulundurmak yahut bu maddeleri kullanmak suçun oluşmasını sağlayacaktır. Kanun koyucu bu hareketlerin özel bir saikle, kullanmak için, gerçekleştirilmesi gerektiğini hükme bağladığından suç ancak doğrudan kast ile işlenebilecektir. Dolayısıyla da suçun olası kastla yahut kanunda da açıkça düzenlemediğinden ötürü taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Düzenlemede yer alan her bir hareket seçimlik olup bunlardan birinin gerçekleştirilmesi suçun meydana gelmesi için yeterlidir. Hemen belirtmek gerekir ki farklı hareketlerin ayrı ayrı icra edilmiş olması halinde hareket sayısı kadar suçun oluştuğu kabul edilmeyecek, tek suçun varlığı vuku bulacaktır.
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçunda Zorunlu Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi
Kanun koyucu söz konusu maddelerin kullanım boyutunda kalması halinde, Türk Ceza Hukukunun en temel amaçlarından olan bireyin topluma geri kazandırılması amacına daha süratli ve etkili şekilde hizmet edilmesi adına bu suça özel bir hüküm sevk etmiştir. Buna göre bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında CMK’nın 171. maddesindeki şartlar aranmaksızın beş yıl süreyle kamu davasının ertelenmesine karar verilecektir.
Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyaracaktır. Burada kamu davasının ertelenmesi konusunda Cumhuriyet savcısının takdir yetkisi bulunmamaktadır.
Şüpheliye erteleme süresi zarfında bir yıllık denetimli serbestlik tedbiri uygulanacaktır. Cumhuriyet savcısının kararı ile bu süreler üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Gerek görülürse birey denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulabilecektir.
Kişinin beş yıllık erteleme süresi zarfında;
- a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması
halinde hakkında re’sen kamu davası açılacaktır. Burada denetimli serbestliğin ihlaline yol açarak kişinin uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması yahut kullanması durumunda bu hareketler ayrı bir soruşturma yahut kovuşturmaya konu edilemeyecektir. Ayrıca erteleme sürecinin gereklerine uygun hareket etmeyerek hakkında kamu davasının açılmasına sebep olduktan sonra suçun tekrar işlendiği vesilesiyle kişi hakkında başlatılan soruşturmalarda yeniden kamu davasının ertelenmesine hükmedilemeyecektir.
Şüpheli erteleme süresini yükümlülüklerine uygun davranarak geçirdiği takdirde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecek ve kişi hakkında bu suçtan dolayı kamu davası açılmayacaktır.
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
“Bu kanunun;
a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,
suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.”
Uygulamada uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu iddiası ile yürütülen kovuşturmalarda, suçun ticaret boyutuna varmayıp kişisel kullanım boyutunda kaldığı şeklinde suç vasfı değişikliklerine sıkça şahit olunmaktadır. Hükme göre uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti(TCK m. 188) ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma(TCK m. 190) suçlarından dolayı yapılan yargılama evresinde, suçun kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma kapsamında kaldığının anlaşılması halinde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilecektir.
Ancak buradaki verilir ibaresinden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu sonucuna ulaşılmamalıdır. Nitekim sanık hakkında CMK m.231/5-6 hükümlerinde aranan şartların oluşmamış olduğu hallerde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi mümkün olmayacaktır.
Dolayısıyla sanığın ilk kez uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçuna mahkum edilmiş olması halinde, CMK m.231/5-6 daki şartların da bulunması halinde mahkeme, sadece sanığın suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaate varılmaması gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermekten kaçınmayacak, soruşturma aşamasında bu suç için öngörülmüş olan erteleme kararının kovuşturma aşamasındaki görünüş biçimi olması amacıyla sanık hakkında hükmün açıklanmasına geri bırakılması kararı vererek sanığı bu suç dolayısıyla denetim sürecine tabi tutması gerekecektir.
Burada 2014 tarihindeki kanun değişikliğine de değinmek isteriz. 28.06.2014 tarihli 6545 sayılı yasa değişikliği ile CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen cümle ile, değişikliğin yürürlüğe girdiği bu tarihten sonra işlediği kasıtlı bir suç için hakkında hükmün açıklanması geri bırakılan bir sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ikinci suç için yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyecektir. Ancak 24.06.2014 tarihinden sonra işlenmiş bir suça ilişkin verilen HAGB kararı ve buna bağlı denetim süresi içerisinde, 24.06.2014 tarihinden önce işlenmiş olan bir suça, yani ilk suça ilişkin sonuç HAGB kararı verilebilmesi mümkün olacaktır.
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçunun Cezası Nedir?
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir.
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçunda Daha Ağır Cezayı Gerektiren Nitelikli Hal
Suçun okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçunda Etkin Pişmanlık
TCK m. 192/2 hükmüne göre; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.”
Ayrıca ilgili hükmün 3. fıkrasına göre de; “Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.”
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak Suçunda Görevli Mahkeme
Kanunda bununla ilgili özel olarak bir hüküm sevk edilmediği için, hapis cezasının miktarı göz önüne alındığında bu suç dolayısı ile yapılacak yargılamalarda Asliye Ceza Mahkemeleri görevlidir.
Hapis cezası bireyin hayatı için ağır sonuçlar ihtiva etmekte olup ciddiye alınması gereken bir müessesedir. Suç ile ilgili yürütülen ceza muhakemesi sürecini uzman bir avukat desteği ile yürütmenizi tavsiye etmekteyiz. Ayrıca suç ile ilgili hükmolunacak denetim tedbirleri veya cezanın seçenek yaptırımlara çevrilebilirliği, infaz koşulları hakkında en sağlıklı bilgilendirme ve aydınlatma için de uzman bir ceza avukatına başvurmanız önem arz etmektedir.